Psikoterapide Terapötik İlişki
- Halil İbrahim GARİP
- 21 Şub
- 1 dakikada okunur
Hayatın akışı içinde, bazen kelimeler yetersiz kalır; gerçeklik, insanın ruhuna dokunan o ince bağlarda saklıdır. Terapötik ilişki benim için, yalnızca teknik bilgiyle veya akademik bir birikimle ölçülemeyecek kadar derin, dokunaklı bir tecrübedir. Bir danışanın, yargılanmadan, olduğu gibi kabul edildiğini hissettiği an; o seansın ruhunu, tüm kısıtlı tanımları aşan o sıcaklığı beraberinde getirir.
Günlük yaşamda, yeni tanıştığımız insanlarda bazen sebepsiz yere bir yakınlık, bir çekim hissederiz. Belki de o anlarda, karşılıklı samimiyetin ve içtenliğin büyüsü işler. Terapi de öyle; ama burada mesele, basit bir yakınlık değil, profesyonelliğin ve insancılığın ustaca harmanlanmasıdır. Danışanımın dünyasına açılmaya, onun bilinmeyenlerine uzanabilmek için ben, her seansta özenle, özveriyle ve içtenlikle yaklaşırım.

Eğitimim ve teorik bilgim elbette yol gösterici olsa da, gerçek dönüşüm o an başlar ki -danışanımın güveni, sıcaklığı ve samimiyetiyle iç içe geçen o özel anlarda. O anlar, tüm akademik doktrinlerin ötesinde, sadece insana dokunan, yüreğe kazınan anlara dönüşür. Her seansımda, danışanımı olduğu gibi kabul eder, onunla dürüstçe empati kurmaya çalışırım; çünkü biliyorum ki, en derin paylaşımlar, koşulsuz kabul edildikçe anlam kazanır.
İşte bu yüzden, terapötik ilişki benim için, sadece mesleki bir gereklilik değil; aynı zamanda ruhun derinliklerine inen, insanı insan yapan bir sanattır. Danışanımla kurduğum o güven dolu bağ, bana da her seansta yeniden hayat verir; çünkü gerçek dönüşüm, ancak karşılıklı anlayış ve içtenlikle mümkün olur. Ve ben, bu eşsiz yolculukta, her adımda yeniden öğrenip, yeniden keşfetmenin mutluluğunu yaşıyorum
Terapi sürecinizde ve hayatınızda en sağlıklı bağları yaşamanız dileğiyle ..
Halil İbrahim GARİP
Comments